Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, “asrın felaketi” olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bugüne kadar 70 binden fazla sarsıntı kaydedildiğini söyledi.
Özmen, AA muhabirine, 6 Şubat 2023’te 04.17’de Pazarcık-Kahramanmaraş ve 13.27’de Elbistan-Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlerden etkilenen 11 ilin, 2 yıldaki sismik hareketliliğini değerlendirdi.
Bilim insanlarının bölgeyi yakından takip ettiğini belirten Özmen, “Bölgede çok sayıda artçı şok meydana geldi. Hatta bunların en yakını geçtiğimiz aylarda 5,9 büyüklüğünde Malatya’nın Kale ilçesinde meydana geldi ve küçük çaplı hasarlara da neden oldu. 6 Şubat’tan bu yana bölgedeki deprem aktivitesine bakıldığında 70 bini aşkın artçı şok meydana geldi. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ender görülen olaylardan biri.” diye konuştu.
Bölgede meydana gelen artçı depremlerin illere göre dağılımına ilişkin Özmen, 2 senede bölgede en fazla depremin önce Kahramanmaraş’ta sonra Malatya’da meydana geldiğini ifade etti.
Doç. Dr. Özmen, Kahramanmaraş merkezli depremlerde kırılan faylarda uzun yıllar büyük bir deprem beklenmediğini ancak Doğu Anadolu Fayı’nın kırılmayan kesimlerinde riskin devam ettiğini vurguladı.
Türkiye’nin genel deprem aktivitesine de değinen Özmen, “Son 120-125 yıllık verilere göre, Türkiye’de ortalama 1,5 yılda bir 6’dan büyük deprem meydana geliyor. Mevcut istatistiklere göre, yerini ve zamanını kesin olarak belirleyemesek de büyük bir depremin olma olasılığı her geçen gün artıyor.” dedi.
Özmen, deprem sonrası inşa edilen yapıların güvenliğini sağlamak amacıyla yer seçiminde titizlikle hareket edildiğini, yeni yapıların fay hatlarından uzak, zeminin sıvılaşma ve heyelan riski taşımadığı bölgelere inşa edilmesine özen gösterildiğini söyledi.
Ege Denizi’ndeki deprem fırtınası
Muğla’ya 175 kilometre uzaklıktaki Santorini Adası’nın kuzeyinde “deprem fırtınası” yaşandığını aktaran Özmen, bölgede şu ana kadar 600’den fazla deprem kaydedildiğini söyledi.
Depremlerin 50’den fazlasının büyüklüğünün 4’ün üzerinde olduğunu anımsatan Özmen, “Bilim insanları bu depremlerin bir kısmının tektonik, bir kısmının ise volkanik kökenli olabileceğini değerlendiriyor. Bölgenin tarihine baktığımızda hem volkanik patlamalar hem depremler hem de tsunami riskinin bir arada bulunduğunu görüyoruz.” dedi.
Özmen, Santorini Adası’ndaki depremlerin Türkiye’nin kıyı şehirlerini etkileyebileceği hatta tsunami oluşmasına neden olabileceği, bu nedenle de kıyı bölgelerinin teyakkuz halinde olması gerektiği uyarısında bulundu.
More Stories
Altınordu’nun Genç Yıldızı Emre Aydınel Beklentileri Artırıyor
İslahiye’de 11 konteyner kentten 8’i kapatıldıİ
Park halindeki öğrenci servis minibüsü alev aldı