TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi, Sabah Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin ev sahipliği yapacağı EURO 2032’den, Süper Kupa’nın Suudi Arabistan’da oynanacak olmasına, hakemlerin performansından Serdar Tatlı’nın mektup olayına kadar birçok konuda çarpıcı ifadeler kullandı. İşte o açıklamalar…
“BU VİZYONER BİR AÇILIMIN İLK ADIM”
– Süper Kupa Finali neden Suudi Arabistan’da oynanacak? Hem Fenerbahçe hem de Galatasaray “Sanki bizim haberimiz yok’ algısı yaptılar.
“Ağustos ayında, iki finalist tarafa da sorarak, bu maçı yurtdışında oynama konusunda rızalarını aldık. Ve muhtelif ülkelerle görüşmeye başladık. Suudi Arabistan; transfer ettiği oyuncular, futbola yapılan yatırım, İtalya ve İspanya başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinin finallerine ev sahipliği yapma stratejileri gereği, hem maddi olarak hem de toplam seyredilebilirlik oranı olarak büyük bir atılım içerisine girdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl kutlamalarını coşkuyla global arenada da bizlerle birlikte yaşatabilmek amacıyla Süper Kupa’yı, aralık ayında Dünya Kulüpler Şampiyonası’nı; Ocak 2024’te ise İtalya ve İspanya Kral Kupalarını düzenleyecek olan, en cazip teklifi yapan Suudi Arabistan’da düzenleme kararı aldık. Bunu her iki kulübümüzle de istişare ederek yaptık. Bazı sosyal medya kanallarında söylediklerimiz çarpıtılarak fevkalade yanlış bir algı servis edilse de, bu vizyoner bir açılımın ilk adımı. Oraya sadece gelir kaynakları için değil, Türk futbolunun menfaatleri için gidiyoruz. Hedefimiz, Türk futbol takımlarını da dünya vitrinine çıkarıp onların da küresel arenada markalarına, oyuncularına katkı sağlamak.”
– 2024 için vizeyi aldık ama gruptaki son maçımız Galler’le. Salı günü deplasmanda kazanıp lider çıkabilir miyiz?
“İnşallah… Galler maçında da iyi bir netice alıp; tarihimizde ilk kez lider olarak grubumuzdan çıkmak istiyoruz. Yönetime geldiğimiz günden beri futbolculara ve teknik ekibe şunu söyledik; hedefimiz, sadece 2024 yılında Avrupa Şampiyonası’na katılmak değil. Hedefimiz, Almanya’da yapılacak bu şampiyonada başarılı olmak. Almanya, Türkiye’den sonra en çok Türk vatandaşının yaşadığı bir ülke. Evimizde gibi oynayacağımız bu turnuvada, ilk önceliğimiz gruplardan çıkmak ondan sonra, Türk Milleti’ne daha büyük hedeflere koşma konusunda ümit vermek olacak.”
2 ARALIK’TAKİ KURA ÇEKİMİ İLE ŞEHRİMİZ BELLİ OLACAK
– Almanya ile yarın oynayacağımız özel maça gelirsek, EURO 2024 öncesi oradaki havayı koklar mıyız?
“80 bin kişilik statta oynanacak.80 bin kişilik statta oynanacak. 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası için de 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası için de bir gözlem fırsatı. 2 Aralık’ta, 2024 Avrupa Futbol Şampiyonası kuraları çekildikten sonra hangi şehirde oynayacağımız belli olacak. Orada, gerçekten de Türkiye’de oynuyor gibi olacağız. Trendyol’la birlikte, büyük organizasyonlar yapacağız. Vatandaşlarımız, gerek Türkiye’den gerekse Almanya ve çevresinden, Belçika’dan, Fransa’dan, Hollanda’dan, İngiltere’den, İtalya’dan, Avusturya’dan Almanya’ya maç seyretmeye gelecekler. Tüm dünyaya mesaj vermek için tek yürek olacağız. Şampiyonada, Almanya dışında en çok taraftarı olan ülke biz olacağız.”
GAZZE’DE SUÇSUZ İNSANLARA YAPILAN ZULMÜ KINIYORUZ
– Dünya çok gergin, savaşlar var. İsrail’in katliamı var. Ne dersiniz?
“Evet dünya zor günlerden geçiyor; bir tarafta Rusya-Ukrayna savaşı var. Son aylarda bizi derinden yaralayan, Gazze’de yapılan zulüm var. Büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Çocuklar katlediliyor, kadınlara, suçsuz insanlara, büyük bir katliam yapılıyor. TFF olarak bu olaylar başladıktan hemen sonra aldığımız kararla; bir hafta boyunca tüm profesyonel maçlarda Gazze’de hayatını kaybeden siviller için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Futbolcularımız ve hakemlerimiz kollarına siyah kol bantları takarak, “Gazze’de yapılan zulmü kınıyoruz!” pankartlarıyla sahaya çıktılar. Böyle bir ortamda biz, Türk Milleti’ne güzel günler yaşatmak istiyoruz.”
TFF BAŞKANI OLMAK ZOR İŞ
– Kulüp başkanı olmak mı, Federasyon Başkanı olmak mı zor?
“Kulüplerin, tamamen kendi çıkarlarını gözeten ve sizden o çıkarlara göre kulübü yönetmenizi bekleyen hararetli taraftarları var ve tek kriter, tuttukları takımın sezon sonunda şampiyon olması ya da başarılı olması. Bunu da doğal karşılamanız gerekiyor çünkü futbolun doğasında bu var. Federasyon Başkanı olarak, bizim hiç taraftarımız yok. Bu yüzden bir kulüp bizim hakkımızda bir açıklama yaparsa, o kulübün milyonlarca taraftarı önünde karşı taraf gibi algılanıyoruz. Bu nedenle bizim işimiz çok daha zor. Tekrar söylüyorum, bu koltuğa otururken neyin altına imza attığımızı bildiğimiz için bunu doğal karşılıyorum ama paydaşlarımızdan da aynı empatiyi göstermelerini nazikçe rica ediyorum.”
2 ÜLKE FUTBOL, KÜLTÜR VE SANATLA BİRLEŞECEK
– 2032 için hazırlıklar başladı mı?
“Bakanlıklarla ilgili görüşmeler yapmak için, 2032 ile ilgili komisyon kurduk. 2026 yılına kadar alınması gereken önemli kararlar var. Ülkemize en iyi hizmeti sunabilmek için bazı kademelerinde de İtalya Futbol Federasyonu ile birlikte çalışarak ilerliyoruz. 2032 Avrupa Şampiyonası için geçtiğimiz haftalarda aldığımız kararla ilgili 5 Bakanlığımızla birlikte ortak bir koordinasyon kurulu oluşturuyoruz. 5 bakanlık; Gençlik ve Spor Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı. Diğer Bakanlıklarımızla da yine aynı şekilde yakın çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Örneğin; Adalet Bakanlığımız yakın çalışacağımız bakanlıklarımız arasında. Zaten bizim başvuru dosyamızda önce Cumhurbaşkanımız, ardından da tüm bakanlıklarımızın verdiği onaylar vardı. Bundan sonraki süreçte UEFA ile TFF arasında yürütülecek görüşmeler olacak.”
İtalya ortaklığı Türkiye için ne demek?
“İstanbul’da yapılan 2023 Şampiyonlar Ligi Finali organizasyonundaki başarımız ve UEFA’dan aldığımız takdir, stadyumlarımızın, havaalanlarımızın, karayollarımızın, spor ve konaklama tesislerimizin modernliği ve kapasitesi bu büyük organizasyonu almamızda en önemli unsurlar oldular. İki ülkenin köklü tarihi, derin kültürleri var. İki ülke de futbola tutku ile bakıyor. Bu ortaklık kamu diplomasisi, turizm, ekonomi, sanayi, ticaret, kültür, sanat gibi alanlarda da iki ülkenin birbirine katkı sağlamasına yol açacaktır. ‘Futbol sadece futbol değildir’ düşüncesinden hareketle sporun ve sanatın yumuşak gücünün ne kadar güçlü bir etki alanına sahip olduğunun bilincindeyiz. İtalya ile ortak ev sahipliğimizin ülkelerimizin dış ticaretine faydası olacak; birincisi ithalata-ihracata, ikincisi yabancı sermaye yatırımlarının artmasına, üçüncüsü de turizme ve ülkenin tanıtımına. İtalya, bizim en önemli 5. dış ticaret paydaşımız. 2022’de İtalya ile dış ticaretimize baktığımızda ihracatımız 12,4 milyar dolar; ithalatımız ise 14,1 milyar dolar gerçekleşmiş. Toplam dış ticaretimizde 26,5 milyar dolarla İtalya en çok ticaret yaptığımız 5. ülke konumunda. Biz, bu hacmi 9 yılda çok daha yüksek seviyelere taşıyabiliriz. İki ülkenin öne çıkan özelliklerini söylemek gerekirse; İtalya deyince akla markalar, markalar deyince akla tasarım geliyor. Türkiye ise son yıllarda sanayisi ve turizmi ile ön planda. Bazen derler ya, sosyal bilimlerde 2+2 her zaman 4 yapmaz; 6’da eder 8’de eder. Bunu yapmalıyız. Sermayesi ve imajı güçlü biriyle ortaklık yapmak güçlü bir ortaklık yapısını ortaya çıkartır.”
BİR HAKEM İÇİN HAKEM CAMİASINI YAKMAYIN
Hakemleri eleştirmek ayrı, onları suçlamak ayrı diyorsunuz. Biraz açar mısınız?
“Hakemlerimizi eleştirmek ile onları suçlamak, onlara hakaret etmek iki ayrı konu. Özellikle büyük taraftar desteğine sahip olan takımlarımızca her maçtan sonra, resmi ağızdan sarf edilen her cümlenin belli bir sınırı olması gerekir. Hakemler, bu oyunun önemli ve değerli bir paydaşıdır. Delilin varsa o başka mesele. Zan üzerie bu kadar hırpalanmayı hak etmiyorlar. Birkaç hakemin hatasını bütün hakem camiasına yüklemek adil ve doğru değil. Aksamalar var mı? Evet var. Bazı hakemlerimizin yorgunluğunu biz de görüyoruz. Yeni ve yaratıcı yollar denememiz gerektiğini kabul ediyoruz. İşte bu yüzden reform niteliğinde bir hazırlık içindeyiz. Kulüplerimizin, Kulüpler Birliği temsiliyetinde, kararların mutlaka içinde olacakları ortak bir icraat modelini büyük bir titizlikle çalışıyoruz. Önereceğimiz modelin hiçbir zaafı olmadığından emin olana kadar çalışmaya devam edeceğiz. Ama biz bu süreci inşa ederken, hakemlik müessesemizin itibarını korumaya lütfen azami özen gösterelim.”
SERVET BEY’LE BİZZAT KONUŞTUM
Serdar Tatlı’nın, mektup olayı var. Yardımcı’nın bilgisine başvurulduğunu, cevap alınmadığını belirttiniz. Servet bey başka bir şey söyledi. Bu işin aslı nedir?
“2021 yılında MHK Başkanlığından istifa eden Serdar Tatlı tarafından Nisan-Haziran 2022 tarihleri arasında TFF Başkanlığı görevini yürüten Servet Yardımcı’ya bir mektup verildiği iddia ediliyor. Bizden önceki bir konu. Gene de bize soruluyor. Mektubu ne gördük, ne de içeriği hakkında malumatımız var. Öğrendik ki dönemin Genel Sekreteri’ne verilmiş, kişiye özel bir mektup. O zamanki Genel Sekreter mektubu, Servet Bey’e kapalı zarf içinde açmadan ve TFF kayıtlarına almadan ilettiğini beyan ediyor. Bu durum üzerine ben Servet Bey’le konuştum. Servet Bey ‘Bana kimse sormadı’ diyor ama bizzat ben konuştum. Servet Bey bana mektubu aldığını söyledi. Ama içeriği ile ilgili bilgi vermedi. Biz de bunun üzerine “herhangi bir malumat alınamamıştır” dedik. Servet Bey, bir basın açıklaması yaparak, hakkında hiçbir şey yapma imkânımızın olmadığı bir konunun yeniden gündeme gelmesine vesile oldu. Bu açıklamadan sonra kendisini aradım ve neden böyle bir açıklamaya gerek duyduğunu sordum. Dediki, “Açıklamanız kamuoyunda beni zor durumda bıraktı, anlatımı yanlış anlaşılmaya müsaitti.” Haklı olabilir. Belki daha nazik olmalıydık. Bu konuda arkadaşlarımı uyardım. Kurumsal bir yazışma göndermediğimiz doğrudur ama kendisi ile görüşmediğimiz doğru değil.”